7 Haziran 2014 Cumartesi

Zeka Saçmaydı .

Nasıl bir yola girdim ki ah anlatamam şimdi . Doğru cümle yok ,doğru sözcük yok. Çıkılmaz bir döngü bu , aynı sesler arasında yuvarlanmak , aynı sözcükler içinde birbirine çarpmak . Sürekli bir komutlar yaşatarak , ruha iyi gelen şeyin ne olduğunun derinine inerek ilerlemek .. Her düşüncenin ardından , soru işaretlerini cevaplamaya çalışmak ... Hissedilen bir şey var oysa . İnsan ömrü hayatı boyunca kaç defa hissedebilir böyle , var olanı yok sayabilir ! , sayısız düşünceden vazgeçebilir.
Yaptığı hatalarının farkında ola ola devam edebilir.Bağımlı ruh hali bu. Sanki bir vakumun içindeymiş gibi, sürekli insanı içine sürükleyen bir şey var. Çıkış yolunu bildiği halde , yanlış yoldan çıkmayacak kadar insanı tutan bir şey var. Bence insana en ağır gelen şeylerden birisi de , kendi kendini ortada bırakmak , arada kalmak , düşüncelerin dengesizliğine uğramak içinden çıkamamak. Doğru ve yanlışlardan sıkılmak , nedir doğru , nedir yanlış ? Neye göre , kime göre ...

Ne demişti Virginia Woolf ; Söylenmeye değer tek şey duygulardı, içten gelenlerdi. Zeka saçmaydı. İnsan içinden geleni söylemeliydi yalnızca.”


Hissettiğimiz gibi yaşayamadıktan sonra, sözcüklere sansür koyma hali yaşatarak , en önemlisi belleğindekileri söyleyemedikten sonra , ah bu sorgulamalar art arda ... 
Gecenin gelip gitmesiyle, insan bazen efkarlanabiliyor , yaşam da böyle işte .. Hep bir gelgit durumu sunuyor. Kör bir heves bırakıyor ama biz yine de mutlu bitirelim.


Ne de olsa , uyanmak için bir çok sebebimiz var . O kadar güzel sebeplerimiz var ki , hepsi için "koş Gamze koş ! :)