İnternet'de dolaşırken, yeni yerlere denk gelsem de gitsem
diye bakınırken, Cihangir de Avam Kahvesini buldum.Burada
ilgimi çeken, çeşit çeşit yerel gazozların olmasıydı. Sıcak,harika müziklerin
çaldığı nostaljik huzurlu bir mekan. Özellikle yaz aylarında, bol bol gideceğim yerler
arasında. Gelelim gazozlara, ilk defa bu kadar çok çeşidi bir arada gördüm.
Gazoz koleksiyonu gibiydi :) Karar vermekte epey zorlandım ama tercihim limonlu Bağlar gazozundan oldu. Tadı
pek hoştu :)
29 Aralık 2012 Cumartesi
28 Aralık 2012 Cuma
Anouar Brahem - Leila au pays
"Varoluş, insanın sıyrılamadığı bir doluluktur." Jean Paul Sartre
23 Aralık 2012 Pazar
Tezer Özlü - Yaşamın Ucuna Yolculuk
Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor. Bir an balkona çıkıyorum. Güneşin Berlin yapıları gerisinde nasıl batmaya uğraştığını görüyorum. İnsanlar arabalarını park ediyor. Renkli, yeni arabalarını. Park ediyorlar ya da hareket ediyorlar. Yaşlandıkça insanlarla aramdaki uçurum büyüyor. Arabalardaki, uçaklardaki, resmi dairelerdeki, otobüslerdeki, dükkânlardaki, caddelerdeki insanlarla aramdaki uçurum. Eşyalarla da öyle. Yolculuklara dönüyorum. Kentlerden sakladığım resimlere.
Yer: Kadıköy Vapuru / 03.11.2012
Sami Baydar - Göl
Yeşil köşelerim olacak benim de
Çılgınca sevişmelerim
Güzel ayakların sessizliğin derinliğinde
Ve ben bir gölüm hatırladın mı?
Bu avucumdaki iz silinecek
Çünkü geri getirmedi
Loş uçurumlar
Sulara birdenbire bire saplanan kayalıklar
Simsiyah çamlar
İster uzak ister yakın olsun
Bir kalbin dostça açılmalarından
Ey güzel yürek
Batan günün sararttığı manzaralar
Fosforlu bir maviydi rüyalarım
Yeşil yapraklar ve dallar
Yalnız senin için çarpışıyorlar artık.
19 Aralık 2012 Çarşamba
14 Aralık 2012 Cuma
Gülten Akın - Gece Kuşu
Kaçtık kentin bizi sarmayan sesinden
denizin kış artığı sessizliğine
izlendiğimizi biliyorduk, hem de kendimiz kendimizi
bir umut, bu kez böyle olmayabilir ve öteki
susar bağışlarız biz bizi
gece kuşu aynı zaman aralığını kullanıyor
çığlığını boşaltırken yeryüzüne
yüreğin ve saatın kullandığı aralığı
yıkılmış köyleri, göçmüş olanları yollarda
çocukları, ruhlarını o doğulmuş yerde bırakılmış
gözlerinin ardı boşalmış yaşlıları
erkekleri, utangaç kadınları, öfkesi kendini bitiren
onları onları onları taşıdığımızı
her çığlıkta yeniden anımsaya
çoğalta. yargılanmış, hükmü hayatına düşülmüş
biri halinde..
gece acı azığımızı paylaşıyor bizimle
uyumuyor uyutmuyor uslu durmuyor
oysa güller vardı önce aklımızda
iğdeleri gördük zambakları da
ayartıldığımız güzel kokulara
kök edinmiş aşka, derin buluşmaya
biz onları bulurduk bulmasına
gece, kuş çığlığı yüreği çıldırtan aralıklarla
yiten dinginlik
-gündüzü bekledik,
9 Aralık 2012 Pazar
8 Aralık 2012 Cumartesi
Arkadaş Zekai Özger - Bir Gün Sevişmeyi Bana
kandan
ve ceninden bir gün daha
başlarken
bir dalı kanatıyorum tırnaklarımla
ağzı açılmamış bir güle dokunuyorum
geceden kalma bir şeyle oynuyor kalbim
bugün biraz daha yorgun başlıyorum
sabah
yeni doğmuş çocuk çirkin ve sisli
vurdukça ilk ışıkları penceremden içeri
kımıldaşır içimin ölü dolu coşkusu
güneş bir ürkekliği gizliyemez
ne de olsa çözülmez yüreğimin kuşkusu
gün, o sevecen çığırtkan
beni yeni bir oyuna çağırıyor
yalnızlık yenilmeyen gladyatör
bana eski bir ölümü anımsatıyor
sabah
taşıyarak bir celladı odama
aşkımın ve bırakılmışlığımın celladını
hüznümle ve çirkinliğimle yargılamadan beni
tanıdığım bir ölümle tehdit ediyor
yalnızlık her sabah öldürüyor beni
çözerek gecenin ipliğini hızımla
hüznümü ve yalnızlığımı sarıyorum sabaha
adi bir etiketi yamayarak üstüne
boyna genişliyen bir orospu gibi
genişledikçe küçülen bir orospu gibi
aşksızlığım küçültüyor beni
korkum ve çirkinliğim utandırıyor beni
gecikilmiş bir aşkı yaşamıya
cinayet tek kurtuluşsa bir yanlışlıktan
önce acıya direnmesini öğrenmeliyim
eskitilmiş bir kurşunla kaplıyorum yüreğimi
acıya ve aşka hazırlıyorum
hergün yeniden yaşamak
boşalan bir birikimi kocamış acılarla
uzuyan bir ölümü bitimliyen vücudum
yani istek. o hep tiksinç görünen
çirkin ve güzel orospu. yeniyetme
bir çırpınışın yorgunluğu yüreğimde
o hep güzel görünen bana
çirkin ve güzel orospu
vücudum. seni seviyorum
acıyla büyütüyorum aşkımı
bir gün bana sevişmeyi öğreticek.
Yer; Erol Taş Kahvehanesi
Sevdadır / Bir Gün Sevişmeyi Bana Syf. 144-146
7 Aralık 2012 Cuma
7 Aralık 2012 - Tabut Edebiyat İstanbul Buluşması
Yer; Erol Taş Kahvehanesi
Sağ baştan yazıyorum ;) Rıdvan Gecu,Ulaş Metin, Mustafa Aksoy,Gamze Er,Mehmet Nokay,Ozan Uğraş, Başak (Siz Talipot'da diyebilirsiniz:)
6 Aralık 2012 Perşembe
Gülten Akın - Oyun
Bazı adamların aşk
Bazı kadınları sokaklardan
Çekip alması karanlığa
Bazı kadınların aşk
Üşüyen burnunun kulağının
Parmak ucunun gözkapağını
Öpüle hohlana ısıtılması
Bazı adamların kadınların
Aşk yürüne yürüne yıpranmış
Ayakkabısının havasından
Günde yaşamasından kurtulması
Ama dışarda bir izmarit
Bir deniz bir ağ bir sandal
Bir akşamüstü seyredilecek
Ama dışarda geçilecek
Bir köprü elinden tutulacak
Bir çocuk tutup sallanacak
Bir erik dalı -Bir erik dalı-
Ama dışarda -Ben anlatamam-
Bazı adamlar aşkı
İtip odalara karartır
Bazı kadınlar için aşk
Şöyle bir rüyasız sere serpe
Şöyle bir korkmadan uyumadır
Onlar deniz nedir bilmezler
Ağaç ne serin ne mavi ne
Oltanın ucunda balık nedir
Bilmezler bilseler yaşarlardı
Onlar iş oynarlar sevgi oynarlar
Üstü örtülü giyinik utançla
Deniz kıyısında -Adam sende-
Masalar halılar varken yorgunluk
-Ayıp yorgunluk başkaları-
Gece baloda süheylâlar..
Ama dışarda yağmur var
Bir yaz sonu sıcağına karşı
Ama dışarda toprak serin
-Taze bulgur pilavı kokulu-
Ama dışarda -Ben bilmem-
Tutabilseniz bir dönemezsiniz
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)